Neden bilim parklarımız yok!< Geri

''Nasıl nefes alırız? Mevsimler nasıl oluşur? Su kabarcıkları cisimleri batırır mı? Pisagor bağıntısının mantığı nedir?'' gibi birçok sorunun cevabını Foucault Sarkacı, Newton Beşiği gibi deney setlerini içinde barındıran bilim parkları ve müzelerde bulmak mümkün
Çocukları eğlendirerek bilime yöneltmek için ''her ilde, her ilçede birer bilim parkı oluşturulması'' amacıyla ''Mucit Çocuk Bilim Parkları Kurma ve Geliştirme Derneği''ni kuran iş adamı, yüksek mühendis Erol Gürakar, bilim parklarının kurulmasını hızlandırmak üzere çok daha az maliyetle deney setleri üretiyor.
ODTÜ Elektrik-Elektronik Mühendisliği bölümünden 1968'de mezun olan ve aynı üniversitede yüksek lisansını tamamlayan Gürakar, yaptığı açıklamada, hayatı boyunca gittiği her ülkede bilime olan ilgisi sebebiyle bilim müzelerini ziyaret ettiğini anlattı.
İngiltere, Norveç, Almanya ve ABD'de bilim müzelerini gezen Gürakar, bu müzelerde çocuklara hitap eden, onlara bilimi sevdirecek bilim parkları bulunduğunu belirterek, ''Dünyada 2 bin 400 civarında bilim parkı var, bunun 300'den fazlası Avrupa'da. İnsan ister istemez kendi ülkesini düşünüyor ve 'Bizde niye olmasın' diyor'' şeklinde konuştu.
Bilime önem veren ülkelerin güçlendiğini, başkalarına bağımlı olmaktan çıktığını anlatan Gürkakar, ''Türkiye'de öğrenci sayısı birçok Avrupa ülkesinden fazla. Bu gençlerin en azından bir kısmını bilime yönlendirmemiz lazım. Bu iş için bilim parkları en ideal ortamlar'' dedi.
Ankara'da Altınpark Feza Gürsey Bilim Merkezi ile ODTÜ Bilim Parkı, İstanbul'da ise İstanbul Teknik Üniversitesi ile Şişli Belediyesine bağlı bilim parkları olduğunu, yeni yeni bazı eğitim kurumlarında da benzer çalışmalara yer verildiğini anlatan Gürakar, şöyle konuştu:
''Buraları incelediğim zaman bunların Türkiye için çok az olduğunu gördüm. 'Haydi kurulsun, kurun' dediğiniz zaman işin mali boyutu ortaya çıkıyor. Bir sosyal sorumluluk projesi olarak bu işe başladım ve bu derneği kurduk. Dernekte bu tip bilim parkları açılırsa oralara gerekli vizyonu vermeyi amaçlıyoruz. Türkiye'de bu işin farkında değiller, öncelikli amacımız bu işin farkındalığını artırmak.
Bilim parkları açıldığı zaman, 'içlerini neyle dolduracağız' sorusu akla geliyor. Mevcut bilim parklarını gezdiğimde buradaki deney setlerinin ithal olduğunu gördüm. İthal edersek bu tam bir ironi olur. Ben, yıllarımı tasarım yaparak geçirdiğim için alıcı gözle baktığımda, bunların böyle milyon dolarlarla filan değil, çok daha düşük; 10'da bir, 20'de bir fiyatlarla yapılabileceği kanısına vardım. Sonuç olarak böyle bir işi yapmak için elimi taşın altına koydum. Bilim parkları açmak, deney setlerini kendi birikimimizle kendimiz üretirsek pahalı değil. 40 deney setli bir bilim parkı yaklaşık 50 bin TL ile donatılabilir.''
Yerel yönetimler bilim parklarının öneminin farkında olurlarsa bu yerlerin daha hızlı yaygınlaşabileceğini anlatan Gürakar, ''Şu anda bir miktar kaynak ayırarak, bu işi kendim yürütmekteyim. Herhangi bir kuruluş istediğinde bunları maliyetine kar amacı gütmeden vereceğiz'' dedi.
YILDA 290 MİLYON KİŞİ ZİYARET EDİYOR
Dünyada bilim parklarını yılda 290 milyon kişinin ziyaret ettiğini, Umberto Eco'nun da ''Foucault Sarkacı'' romanını Münih'teki bilim parkını gördükten sonra kurguladığını belirten Gürakar, ''Her ilde bir bilim parkı olmasını ve bilim parklarının tıpkı kütüphaneler gibi ücretsiz gezilmesini istiyorum'' dedi.
Gürakar, son günlerde eğitim kurumlarından bünyelerinde birer bilim parkı kurulması için müracaat aldıklarını anlattı.
Çocuklara yönelik bilim atölyeleri düzenlerken yaptığı araştırmalar sırasında Erol Gürakar'ı tanıyan ve onunla birlikte çalışmalarına devam eden Kimyager Ayşe Devrim Kuralay da geçen yıl bir belediyenin şenliğinde birlikte benzer bir bilim parkı kurduklarını, rehber eşliğinde de gezilebilen parkın festival boyunca büyük ilgi gördüğünü anlattı. Kuralay, bilim parkı denince yöneticilerin ''Bu işin altından nasıl kalkarız'' diye endişelendiklerini, aslında işin o kadar da zor olmadığını söyledi.